Pankreas Kanseri Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
Pankreas kanseri, pankreas dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan ciddi bir hastalıktır. Erken evrede belirti vermemesi tanıyı zorlaştırır ve çoğunlukla ileri evrede teşhis edilir. Bu nedenle düzenli tarama yöntemleri risk gruplarında önem taşır.
Pankreas kanserinin belirtileri arasında karın ağrısı, iştahsızlık, açıklanamayan kilo kaybı ve ciltte sararma bulunur. Bu semptomlar genellikle ilerlemiş dönemlerde ortaya çıkar. Erken tanı için görüntüleme yöntemleri ve laboratuvar testleri kullanılır.
Pankreas kanseri risk faktörleri arasında sigara kullanımı, obezite, kronik pankreatit ve genetik yatkınlık yer alır. Aile öyküsü bulunan bireylerin düzenli kontroller yaptırması erken teşhis açısından önemlidir. Sağlıklı yaşam tarzı riski azaltmaya yardımcı olur.
Pankreas kanseri tedavi yöntemleri cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi seçeneklerini içerir. Cerrahi, uygun vakalarda en etkili tedavi yöntemidir. Ancak hastalığın evresi tedavi planını belirler. Multidisipliner yaklaşım, hastaların yaşam süresini ve kalitesini artırır.
Doç. Dr. İsmail SERT
Doç. Dr. İsmail Sert, tıp eğitimini tamamladıktan sonra İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde uzmanlık eğitimini aldı. Uzmanlık sürecinde İsviçre Cenevre Üniversitesi Hastanesi'nde pankreas adacık izolasyonu, böbrek ve karaciğer nakli alanlarında eğitim gördü. Uzmanlık sonrası Van ve Denizli’de görev yaparak genel cerrahi ve organ nakli konularında deneyim kazandı.
Karaciğer nakli alanındaki çalışmalarını ilerletmek amacıyla Malatya İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde klinik fellowship programlarına katıldı. Ayrıca Hollanda Rotterdam Erasmus MC Hastanesi’nde hepatopankreatobilier cerrahi ve transplantasyon üzerine uluslararası deneyim elde etti.
Halen İzmir’de genel cerrahi, karaciğer nakli ve HPB cerrahisi alanlarında akademik ve klinik çalışmalarına devam etmektedir.
Hakkımda
İletişim
Pankreas Kanseri Nedir?
Pankreas kanseri, pankreas hücrelerinin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşan ciddi bir hastalıktır. Pankreas, sindirim enzimleri ve hormonlar üreten önemli bir organdır. Bu kanser türü genellikle erken dönemde belirti vermez ve bu nedenle geç teşhis edilebilir. Tedavi süreci, tümörün evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişir. Cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi en yaygın tedavi seçenekleridir.
Pankreas Kanseri Neden Olur
Pankreas kanseri, pankreas hücrelerinde meydana gelen genetik mutasyonlar sonucu kontrolsüz hücre çoğalması ile ortaya çıkar. Bu sürece yol açan faktörler tam olarak bilinmemekle birlikte bazı risk etmenleri hastalığın gelişme olasılığını artırır. En önemli nedenler arasında sigara kullanımı, kronik pankreatit, ileri yaş, obezite, aile öyküsü ve bazı kalıtsal genetik sendromlar yer alır. Ayrıca tip 2 diyabet ve işlenmiş gıda tüketimi de riski artırabilir.
Pankreas Kanserinin Risk Faktörleri Nelerdir?
Pankreas kanseri çeşitli çevresel ve genetik faktörlerin bir araya gelmesiyle tetiklenebilir. Özellikle sigara kullanımı bu hastalığın görülme sıklığını artıran önemli bir etkendir. Sigara içenlerde pankreas kanseri gelişme riski içmeyenlere göre daha yüksektir. Yaş ilerledikçe pankreas kanseri görülme olasılığı artar özellikle 55 yaş üstü bireyler bu risk altındadır. Ayrıca şu sağlık sorunları da pankreas kanseri riskini yükseltir:
- Diyabet
- Obezite
- Kronik pankreatit
- Karaciğer sirozu
- Helicobacter pylori enfeksiyonu
Çalışma koşulları da pankreas kanseri riskini etkileyebilir. Örneğin kuru temizleme ve metal işleme endüstrisinde çalışmak bireyleri zararlı kimyasallara maruz bırakarak kanser riskini artırabilir. Cinsiyet ve etnik köken de pankreas kanseri risk faktörleri arasında yer alır. Ailede pankreas kanseri öyküsü olanlar veya genetik sendromlarla ilişkili olan bireylerde de kanser gelişme riski yüksektir. Genetik sendromlara örnek olarak Lynch sendromu Peutz-Jeghers sendromu Von Hippel-Lindau sendromu ve MEN1 (tip 1 çoklu endokrin neoplazi) verilebilir.
Ek olarak bazı yaşam tarzı seçimleri de pankreas kanseri riskini artırabilir:
- Aşırı alkol tüketimi
- Yüksek kırmızı et tüketimi
- Fiziksel hareketsizlik
- Günde iki veya daha fazla alkolsüz içecek tüketimi
Pankreas Kanseri Görülme Sıklığı Nedir?
GLOBOCAN 2012 verilerine göre pankreas kanseri yılda 331.000’den fazla kişinin ölümüne sebep olmakta ve her iki cinsiyette de yedinci sıradaki kanser ölüm nedeni olarak kaydedilmektedir. Bu kanser türü için küresel 5 yıllık sağkalım oranı yaklaşık %5 düzeyindedir. Hem erkeklerde hem de kadınlarda pankreas kanseri vakaları belirli bölgelerde daha yüksek insidans oranlarına sahiptir:
Erkekler için en yüksek insidans oranlarına sahip bölgeler:
- Ermenistan
- Çek Cumhuriyeti
- Slovakya
- Macaristan
- Japonya
- Litvanya
Erkekler için en düşük insidans oranlarına sahip bölgeler:
Kadınlar için en yüksek insidans oranlarına sahip bölgeler:
- Kuzey Amerika
- Batı Avrupa
- Kuzey Avrupa
- Avustralya/Yeni Zelanda
Kadınlar için en düşük insidans oranlarına sahip bölgeler:
Pankreas kanseri vakaları yaşla birlikte artış göstermektedir ve en yüksek insidans oranları 70 yaş üstü bireylerde gözlemlenmektedir. Genel olarak bu kanser türü 55 yaş üstü kişilerde daha sık rastlanmaktadır. Vakaların yaklaşık %90’ı bu yaş grubunda yer almaktadır.
Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!
Pankreas Kanseri Hastaları Nelere Dikkat Etmeli
Pankreas kanseri tanısı alan hastaların tedavi sürecini desteklemek, yaşam kalitesini artırmak ve komplikasyonları en aza indirmek için bazı yaşam tarzı düzenlemelerine dikkat etmesi önemlidir. Aşağıda hastaların göz önünde bulundurması gereken başlıca noktalar yer almaktadır:
- Beslenme Düzeni: Az ve sık öğünlerle, protein ve kalori açısından zengin; sindirimi kolay gıdalar tercih edilmelidir.
- Pankreas Enzim Takviyesi: Sindirim sorunu yaşayan hastalarda doktor önerisiyle enzim desteği kullanılabilir.
- Alkol ve Sigara: Kesinlikle bırakılmalı, çünkü hastalığın seyrini olumsuz etkiler.
- Düzenli Takip: Onkoloji, beslenme ve gerektiğinde psikolojik destek süreçleri düzenli yürütülmelidir.
- İlaç ve Tedavi Uyumuna Dikkat: Kemoterapi veya diğer tedavi protokollerine eksiksiz uyulmalıdır.
- Fiziksel Aktivite: Enerji düzeyine uygun hafif egzersizler, genel sağlık için faydalıdır.
- Enfeksiyonlara Karşı Korunma: Bağışıklık sistemi zayıflayabileceği için hijyen ve enfeksiyon önlemlerine dikkat edilmelidir.
Pankreas Kanseri Türleri ve Özellikleri
Pankreas kanseri farklı hücre türlerinden kaynaklanabilir. Bu durum tedavi seçeneklerini ve prognozunu etkiler. En yaygın görülen tip adenokarsinomdur; bu form genellikle pankreasın baş kısmında ortaya çıkar ve agresif bir seyir izler. Diğer taraftan nadiren rastlanan seröz tümörler genelde iyi huyludur:
- Adenokarsinom: Pankreas kanserlerinin çoğunu oluşturur ve agresiftir.
- Seröz tümörler: Nadirdir ve çoğunlukla iyi huyludur.
Seromüsinöz tümörler de nadir görülür ve iyi huylu veya kötü huylu olabilirler. Ayrıca müsinöz tümörler çoğunlukla iyi huylu olup zamanla kötü huylu hale gelebilirler:
- Seromüsinöz tümörler: İyi huylu veya kötü huylu olabilir.
- Müsinöz tümörler: Genellikle iyi huyludur fakat kötü huyluya dönüşebilir.
Her kanser türünün kendi biyolojik davranışı tedaviye yanıtı ve hastanın sağkalım süresi üzerinde belirgin bir etkisi vardır. Bu yüzden pankreas kanserinin tipinin doğru bir şekilde tanımlanması uygun tedavi stratejilerinin belirlenmesinde kritik bir öneme sahiptir. Hastaların prognozu kanserin türüne ve evresine göre değişiklik gösterir.
Pankreas Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Pankreas kanseri, genellikle erken evrelerde belirti vermez ve bu nedenle tanısı geç konulabilir. Belirtiler ortaya çıktığında hastalık çoğunlukla ilerlemiş olur. Aşağıda pankreas kanserinin en sık görülen belirtileri maddeler halinde sıralanmıştır:
- Karın ve Sırt Ağrısı: Genellikle sırta vuran, belirsiz ve sürekli ağrılar şeklindedir.
- İştah Kaybı ve Kilo Kaybı: Açıklanamayan şekilde kilo verme ve iştahsızlık sık görülür.
- Sarılık: Ciltte ve göz aklarında sararma; safra kanalının tümörle tıkanmasına bağlı gelişir.
- İdrarda Koyulaşma, Dışkıda Açık Renk: Safra akışının bozulması bu değişikliklere neden olur.
- Bulantı ve Hazımsızlık: Özellikle yemek sonrası rahatsızlık hissi olabilir.
- Diyabet Gelişimi: Ani başlayan ya da kötüleşen diyabet, altta yatan pankreas tümörünü gösterebilir.
- Yorgunluk ve Halsizlik: Vücudun genel işlevlerini etkileyen tümör, sürekli yorgunluk yaratabilir.
Pankreas Kanseri Öldürür Mü?
Pankreas kanseri, genellikle geç belirti vermesi ve hızlı ilerlemesi nedeniyle ciddi ve yaşamı tehdit eden bir hastalıktır. Erken evrede teşhis edilmediğinde, cerrahi tedavi şansı azalır ve sağkalım süresi kısalır. Ancak her vaka farklıdır; tümörün evresi, hastanın genel sağlık durumu ve uygulanan tedavi yöntemlerine göre yaşam süresi değişebilir. Erken tanı, tedavi başarısını ve hayatta kalma oranlarını önemli ölçüde artırabilir.
*En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.
Pankreas Kanser Tanısı Nasıl Konulur?
Pankreas adenokarsinomu şüphesi altında teşhis ve hastalığın yayılımının değerlendirilmesi için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır. Çok kesitli bilgisayarlı tomografi (MDCT) bu süreçte pankreas ve çevre dokuların detaylı görüntülenmesini sağlar. MDCT hastalığın teşhisinde ve cerrahi rezektabilite tahmininde oldukça etkilidir.
Görüntüleme Teknikleri ve Özellikleri
MDCT kullanımıyla pankreasın ve çevre vasküler yapıların detaylı bir değerlendirmesi yapılır. Bu yöntem perivasküler yayılım ve uzak metastazların saptanmasında oldukça yüksek bir doğruluk sunar. Çok fazlı BT protokolü kapsamında geç arteriyel faz ve portal venöz faz önemli aşamalardır. Geç arteriyel faz enjeksiyondan 35 ila 50 saniye sonra gerçekleşirken portal venöz faz 60 ila 90 saniye arasında tamamlanır. Her iki faz da pankreasın ve venöz yapıların optimal değerlendirilmesi için kritik öneme sahiptir. İşte bu görüntüleme teknikleriyle ilgili bazı özellikler:
- Geç Arteriyel Faz: Pankreas parankiminin detaylı incelenmesine olanak tanır.
- Portal Venöz Faz: Venöz anatominin ayrıntılı değerlendirilmesi ve hepatik ile uzak metastazların belirlenmesi için idealdir.
Su oral kontrast olarak kullanılabilirken baryum bazlı oral kontrastlar vasküler yapıların değerlendirilmesini olumsuz etkileyebileceğinden tercih edilmez. Ayrıca koronal ve sagital düzlemlerde çok düzlemli yeniden biçimlendirilmiş görüntüler, maksimum yoğunluk projeksiyonları ve hacim oluşturulmuş görüntüler vasküler yapıların daha net tanımlanmasına yardımcı olur.
Tanı Yöntemlerinde Kullanılan Gelişmiş Teknolojiler
PET BT taraması özellikle uzak metastatik hastalıkların belirlenmesinde yardımcı bir yöntem olarak öne çıkar. Bu tarama özellikle kapsamlı metastaz araştırmalarında kullanılır.
IV kontrastlı abdominal MRI ve MRCP pankreas kanserinin ameliyat öncesi değerlendirmesi ve vasküler invazyonun detaylı analizinde BT kadar etkili bir alternatiftir. MRI’ın karaciğerdeki metastatik hastalıkları tespit etme konusunda gösterdiği yüksek duyarlılık onu özellikle önemli kılar. MRI çeşitli fazlarda kontrast madde kullanılarak yapılan detaylı bir görüntüleme protokolüne dayanır.
Aşağıda pankreas kanserinin değerlendirilmesinde kullanılan bazı spesifik MRI özellikleri listelenmiştir:
- Standart Çok Fazlı Kontrast Sonrası Görüntüleme: Hastalığın geniş kapsamlı bir değerlendirmesine izin verir.
- Spesifik Fazlar: Pankreas adenokarsinomunun belirgin özellikleri, MRI’da BT’ye göre daha net görülebilir.
Ultrason ve Endoskopik Yöntemlerle Tanı
Ultrason pankreas kanserinin değerlendirilmesinde sınırlı bir rol oynar. Genellikle pankreas yeterince net bir şekilde görüntülenemediğinden dolayı ultrason ancak biliyer duktal dilatasyon gibi sekonder bulguların tespitinde etkilidir.
Endoskopik ultrason pankreas kütlesinin belirlenmesinde ve biyopsi alınmasında kullanılır. Aynı zamanda ERCP ile şüpheli lezyonlardan ince iğne aspirasyon biyopsileri alınmasına olanak tanır. ERCP biliyer ve pankreas kanallarına kontrast boya enjekte edilerek yapılan bir testtir ve tıkanıklık seviyesinin tanımlanmasında kullanılır. Ayrıca sarılık semptomlarını hafifletmek amacıyla safra stenti yerleştirilmesi gibi işlemler de bu yöntemle gerçekleştirilebilir.
Rezeke Edilemeyen Pankreas Tümörlerinin Sınıflandırılması
Pankreas kanserinin sınıflandırılmasında “sınırda” ve “rezeke edilemeyen” tümörler gibi terimler kullanılır. Ulusal Kapsamlı Kanser Ağı’nın konsensusuna göre rezeke edilemeyen tümörler aşağıdaki özelliklere sahiptir:
- SMA ve/veya Çölyak Ekseni: 180 dereceden fazla tutulum.
- İlk Jejunal SMA Dalı: Katı tümör teması varlığı.
- Rekonstrüksiyona Uygun Olmayan SMV veya Portal Ven Tutulumu.
- SMV’ye En Proksimal Drenaj Jejunal Dalı ile Temas.
Bu faktörler pankreas kanserinin değerlendirmesinde kritik rol oynar ve hastanın tedavi seçeneklerini belirlerken dikkate alınır.
Pankreas Adenokarsinomunun Tedavi Yöntemleri ve Yönetimi
Pankreas adenokarsinomu tedavi seçeneklerinin tümörün konumuna ve yayılımına göre değiştiği zorlu bir kanser türüdür. Lokal ilerlemiş durumda ise tümör genellikle cerrahiyle çıkarılamaz. Bu durumda neoadjuvan tedavi olarak kemoterapi ve radyoterapi tercih edilir. Tümör pankreasın başında bulunuyorsa genellikle Whipple prosedürü uygulanır. Bu operasyon tümörün pankreasın gövdesi veya kuyruğunda olması halinde distal rezeksiyon ile değişir.
Ameliyat sonrası tedavi yöntemleri şunları içerir:
- Kemoterapi
- 5-FU
- Gemcitabin
- Radyoterapi
Hepatik arterin tümöre dahil olması durumunda genellikle tümörün çıkarılması mümkün olmaz. Ancak superior mezenterik ven veya portal ven tümöre dahilse vasküler rekonstrüksiyon ile tümör çıkarılabilir. Bu rekonstrüksiyon gerekli durumlarda bir greft kullanılarak gerçekleştirilir. Pankreasın gövdesi veya kuyruğunda yer alan tümörler için splenektomi ile distal pankreatektomi uygulanır. Çölyak arter ve splenik arterin tutulumu durumunda şiddetine bağlı olarak modifiye Appleby prosedürü tercih edilebilir.
Son yıllarda yapılan araştırmalar Whipple prosedürü ve splenektomi ile distal pankreatektomiye uygulanan minimal invaziv yöntemlerin sağkalım oranları morbidite ve mortalite açısından benzer sonuçlar vermiştir. Bu tedavi yöntemleri pankreas adenokarsinomunun yönetimi için kritik öneme sahiptir.
Pankreas Kanseri Tanısında Göz Önünde Bulundurulması Gereken Diğer Hastalıklar
Pankreas kanseri tanısı sürecinde doktorlar çeşitli durumları ayırt etmekte zorlanabilirler. Bu süreçte en yaygın karışabilecek durumlar arasında;
- Akut pankreatit
- Kronik pankreatit
- Kolanjit
- Kolesistit
- Koledokal kist
- Peptik ülser hastalığı
- Kolanjiyokarsinom
- Mide kanseri
yer almaktadır. Bu hastalıkların her biri pankreas kanseri belirtileri ile benzerlik gösterdiği için doğru tanının konulması için dikkatli bir değerlendirme gereklidir. Ayrıca bu durumlar görüntüleme ve biyopsi işlemleri öncesinde dikkate alınmalıdır. Ancak bu sayede hastalar için en uygun tedavi yöntemi belirlenebilir ve gereksiz yere invazif işlemlerden kaçınılabilir.
Cerrahi Tedavi Öncesi Yaklaşımlar
Pankreas adenokarsinomunda cerrahi müdahale öncesinde neoadjuvan tedavisi uygulama oranı artış göstermektedir. Bu strateji hastaların operasyon öncesi en iyi kondisyonda olmalarını sağlamak ve tedaviye en yüksek yanıtı vermeleri için kemoterapi verilmesini temel alır. Cerrahiye hazırlık olarak neoadjuvan tedavi hastalığın daha iyi yönetilmesine olanak tanır ve operasyon sırasında komplikasyon riskini azaltır. Bu tedavi oksijenlenmiş ve daha az invaziv bir dokuda uygulandığında daha etkili olabilir.
Neoadjuvan yaklaşımın temel avantajları:
- Hastanın tedaviye daha iyi yanıt vermesi.
- Komplikasyon riskinin azalması.
- Daha iyi doku oksijenlenmesi.
Ancak neoadjuvan tedavinin uygulanmasına rağmen bazı hastalar cerrahiye uygun hale gelmeyebilir. Elde edilen sağkalım oranları adjuvan tedavi sonuçları ile benzer düzeylerde bulunmuştur.
Neoadjuvan tedavinin başarısızlık nedenleri:
- Hastaların tedaviyi tamamlayamaması.
- Hastalığın tedaviye dirençli hale gelmesi.
Bunlar göz önünde bulundurulduğunda neoadjuvan tedavinin uygulanabilirliği ve başarısı hasta bazında özenle değerlendirilmelidir. Hastaların cerrahi öncesi ve sonrası takipleri tedavinin genel başarısını artırabilir ve sağkalım oranlarını iyileştirebilir.
Radyasyon Onkolojisi ve Pankreas Kanseri Tedavisi
Lokal olarak ilerlemiş pankreas kanseri durumlarında radyasyon tedavisi önemli bir yere sahiptir. Bu tedavi yöntemi başlangıçta sadece ağrıyı hafifletme amacıyla kullanılırken artık tümörleri küçültmek ve hastaların sağkalım sürelerini uzatmak için daha kapsamlı bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca radyasyon tedavisi kemoterapi ile birleştirildiğinde daha etkili sonuçlar sunabilir. Özellikle tümörlerin boyutunun küçültülmesi cerrahi müdahale öncesinde önemli bir avantaj sağlar. Bu kombinasyon tedavisi kanserin kontrol altına alınmasında ve ilerlemesinin yavaşlatılmasında kritik rol oynar.
Radyasyon tedavisinin amaçları:
- Tümörleri küçültmek
- Sağkalım süresini artırmak
- Ağrıyı hafifletmek
Böylece radyasyon tedavisi lokal ilerlemiş pankreas kanseri yönetiminde giderek daha stratejik bir hale gelmiştir. Bu süreç hastaların yaşam kalitesini artırma ve daha uzun süre hayatta kalma şansını arttırma potansiyeline sahiptir.
Tıbbi Tedavi Yaklaşımları
Pankreas kanseri tedavisinde muhtemelen rezeke edilebilir vakalar için neoadjuvan kemoterapi önemli bir adımdır. Hastalığın yayılımını kontrol altına almak ve ameliyat öncesini optimize etmek amacıyla iki ana kemoterapi rejimi tercih edilir:
FOLFIRINOX:
- 5-florourasil oksaliplatin ve irinotekan içerir.
- Daha genç sağlıklı ve eşlik eden hastalığı olmayan hastalar için idealdir.
- Yüksek toksisiteye sahiptir ve güçlü yan etkileri nedeniyle her hasta için uygun değildir.
Gemsitabin ve Proteine Bağlı Paklitaksel:
- Daha yaşlı ve genel sağlık durumu daha zayıf olan hastalara uygundur.
- Proteine bağlı paklitaksel albümin konjugatı ile daha düşük risk profiline sahiptir.
- FOLFIRINOX’a kıyasla daha az toksiktir.
Bu rejimler başlangıçta yalnızca ameliyat sonrası dönemde kullanılmakla birlikte şimdi ameliyat öncesi ve sonrası süreçlerde de değerlendirilir. Her iki rejimin de tedavi süresi genellikle 4 ila 6 ay arasındadır. Tedavinin bu aşaması kanserin ilerlemesini yavaşlatmayı ve cerrahi müdahalenin başarısını artırmayı amaçlar. Ayrıca ağrı yönetimi pankreas kanseri tedavisinde kritik bir öneme sahiptir. Kanser en acı verici maligniteler arasında yer aldığı için ağrı kontrolü şu yöntemlerle sağlanır:
- Opioidler
- Antiepileptikler
- Kortikosteroidler
Bu ilaçlar hastaların yaşam kalitesini artırmak ve ağrıyı minimuma indirmek için kullanılır.
Pankreas Kanseri Evreleri
Pankreas kanseri evreleri, tümörün büyüklüğüne, çevre dokulara yayılımına ve uzak organlara metastaz yapıp yapmadığına göre belirlenir. Bu evreleme, tedavi planlaması ve hastalığın seyri açısından büyük önem taşır. Aşağıda pankreas kanserinin ana evreleri özetlenmiştir:
Pankreas Kanseri 1. Evre
Tümör pankreasla sınırlıdır ve çevre lenf düğümleri ya da uzak organlara yayılım göstermemiştir. Cerrahi ile tamamen çıkarılma olasılığı yüksektir. Evre I, genellikle IA (2 cm’den küçük) ve IB (2 cm’den büyük) olarak ikiye ayrılır.
Pankreas Kanseri 2. Evre
Tümör pankreas çevresindeki dokulara yayılmış olabilir ve bölgesel lenf bezlerine sıçrama görülebilir. Cerrahi hâlâ mümkün olabilir ancak tedaviye genellikle kemoterapi ve/veya radyoterapi de eklenir.
Pankreas Kanseri 3. Evre
Kanser, pankreas çevresindeki büyük damarlar gibi yapılara yayılmıştır. Bu evrede genellikle cerrahi uygulanamaz; tedavi daha çok kemoterapi ve radyoterapi ile hastalığın kontrol altına alınmasına yöneliktir.
Pankreas Kanseri 4. Evre
Tümör, karaciğer, akciğer gibi uzak organlara metastaz yapmıştır. Bu ileri evrede tedavi tamamen küratif olmaktan çıkar; amaç yaşam süresini uzatmak ve hastanın yaşam kalitesini artırmaktır.
Cerrahi Müdahale Sonrası Riskler
Pankreas cerrahisi sonrasında karşılaşılabilecek komplikasyonlar hastalar için önemli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlar arasında:
- Pankreas fistülleri
- Gecikmiş mide boşalması
- Anastomotik kaçaklar
- Kanama
- Enfeksiyon
yer alır. Ek olarak bu komplikasyonlar genellikle cerrahi müdahale sonrası iyileşme sürecini uzatabilir. Hastaların karşılaştığı zorluklar arasında bu komplikasyonlarla mücadele etmek ve olası uzun süreli etkileri yönetmek bulunur. Özellikle kanama ve enfeksiyon hastanın durumunu ciddi şekilde kötüleştirebilir ve hastane kalış süresini artırabilir. Bu durumlar erken tanı ve müdahale gerektirir.
Ameliyat Sonrası Bakım ve Rehabilitasyon Yönergeleri
Metastatik evre IV pankreas kanseri olan hastalar için tedavi süreci hastayla yapılan detaylı görüşmelere dayanır. Bu evrede kişi genellikle kemoterapi alır. Tedavi sürecinde yaşam süresini uzatma çabası en iyi ihtimalle aylarla sınırlı olabilir. Kemoterapi toksisitesinin yan etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Hastanın bakımında öncelikle beslenme önemli bir yere sahiptir. Hastalar için önerilen beslenme stratejileri şunlardır:
- Yeterli ve dengeli protein alımı
- Yüksek enerjili yiyeceklerle beslenme
- Sıvı alımının artırılması
Bu yönergeler, hastanın genel durumunu destekler ve iyileşme sürecini olumlu etkiler. Kemoterapi ve diğer tedavi yöntemlerinin yan etkileri azaltılabilir.
İzmir’de Pankreas Kanseri Ameliyatı’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler
Pankreas Kanseri Ameliyatı İzmir'de deneyimli genel cerrahlar tarafından, ileri cerrahi alt yapısına sahip özel ve üniversite hastanelerinde yapılmaktadır. Bu merkezlerde ameliyat öncesi tanı, cerrahi işlem ve sonrası yoğun bakım takibi entegre bir şekilde sunulur.
Pankreas Kanseri Ameliyatı Fiyatları 2025
Ortalama Pankreas Kanseri Ameliyatını online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.
Pankreas Kanseri Ameliyatı Olanların Yorumları
Doç. Dr. İsmail Sert'in hasta yorumları için Google Haritalar ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular