Rektum kanseri, kalın bağırsağın son kısmında gelişen kötü huylu tümörlerdir. Erken teşhis edildiğinde tedavi başarısı yüksektir. Belirtiler arasında kanama, dışkılama alışkanlığında değişiklik ve kilo kaybı bulunur.

Hastalık genellikle kolonoskopi ve biyopsi ile teşhis edilir. Görüntüleme yöntemleri tümörün evresini belirlemede kullanılır. Evreye göre cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi planlanır.

Risk faktörleri arasında ileri yaş, ailede bağırsak kanseri öyküsü, polipler ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları yer alır. Düzenli tarama, erken teşhis için önemlidir.

Tedavi sonrası düzenli takip, hastalığın tekrarlama riskini azaltır. Beslenme düzeni, egzersiz ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları iyileşme sürecine katkı sağlar.

TanımRektum kanseri, kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda kötü huylu (malign) tümörlerin gelişmesiyle oluşan kanser türüdür. Kolorektal kanserin bir alt grubudur.
Risk Faktörleri– 50 yaş ve üzeri olmak.

– Ailede Kolon veya Rektum Kanseri Öyküsü.

– Kalın Bağırsak Polipleri.

– İltihabi Bağırsak Hastalıkları (Crohn, Ülseratif Kolit).

– Kırmızı Et ve İşlenmiş Gıda Ağırlıklı Beslenme.

– Obezite, Sigara, Alkol ve Hareketsiz Yaşam.

– Genetik Sendromlar (Lynch Sendromu, FAP – Ailesel Adenomatoz Polipozis).

Belirtiler– Dışkıda Kan (Parlak Kırmızı veya Koyu).

– Bağırsak Alışkanlıklarında Değişiklik (İshal, Kabızlık).

– Dışkı Çapında İncelme.

– Bağırsakları Tam Boşaltamama Hissi.

– Karın veya Rektal Bölge Ağrısı.

– Açıklanamayan Kilo Kaybı ve Halsizlik.

Tanı Yöntemleri– Kolonoskopi (En Kesin Tanı Yöntemi).

– Biyopsi (Kanser Hücrelerinin Varlığını Onaylar).

– BT, MR, PET-CT (Kanserin Yayılımını Değerlendirmek İçin).

– CEA (Karsinoembriyonik Antijen) Kan Testi.

EvrelemeEvre 0: Yüzeysel tümör, sadece iç tabakada.

Evre 1: Tümör rektum duvarına ilerlemiş, ancak lenf bezlerine yayılmamış.

Evre 2: Tümör derin dokulara ilerlemiş, ancak lenf nodlarına yayılmamış.

Evre 3: Tümör lenf bezlerine yayılmış.

Evre 4: Kanser karaciğer, akciğer gibi uzak organlara metastaz yapmış.

Tedavi Yöntemleri1. Cerrahi Tedavi:

– Lokal Eksizyon (Erken Evrelerde).

– Total Mezorektal Eksizyon (TME – Rektumun Tamamen Çıkarılması).

– Kolostomi veya İleostomi (Bazı Vakalar İçin).

2. Radyoterapi (Özellikle Evre 2 ve 3’te, Ameliyat Öncesi veya Sonrası).

3. Kemoterapi (Evre 3 ve 4’te, Radyoterapi ile Kombine Edilebilir).

Korunma Yöntemleri– Lif Açısından Zengin Beslenme (Sebze, Meyve, Tam Tahıllar).

– İşlenmiş Gıdalardan ve Kırmızı Et Tüketiminden Kaçınma.

– Düzenli Egzersiz ve İdeal Kilo Kontrolü.

– 50 Yaş Üzeri Bireylerde Düzenli Kolonoskopi Taraması.

Prognoz (Hastalık Seyri)– Erken Teşhis Edildiğinde 5 Yıllık Sağkalım Oranı %90’a Kadar Çıkabilir.

– Evre 4’te 5 Yıllık Sağkalım Oranı %10-20 Arasındadır.

Rektum Kanseri Nedir? Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi
Doç. Dr. İsmail SERT

Doç. Dr. İsmail Sert, tıp eğitimini tamamladıktan sonra İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde uzmanlık eğitimini aldı. Uzmanlık sürecinde İsviçre Cenevre Üniversitesi Hastanesi'nde pankreas adacık izolasyonu, böbrek ve karaciğer nakli alanlarında eğitim gördü. Uzmanlık sonrası Van ve Denizli’de görev yaparak genel cerrahi ve organ nakli konularında deneyim kazandı.

Karaciğer nakli alanındaki çalışmalarını ilerletmek amacıyla Malatya İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde klinik fellowship programlarına katıldı. Ayrıca Hollanda Rotterdam Erasmus MC Hastanesi’nde hepatopankreatobilier cerrahi ve transplantasyon üzerine uluslararası deneyim elde etti.

Halen İzmir’de genel cerrahi, karaciğer nakli ve HPB cerrahisi alanlarında akademik ve klinik çalışmalarına devam etmektedir.

Hakkımda İletişim

Rektum Kanseri Nedir?

Rektum kanseri, kalın bağırsağın son kısmı olan rektumda gelişen kötü huylu tümördür. Genellikle rektum iç yüzeyindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla başlar. Polip adı verilen iyi huylu oluşumların zamanla kansere dönüşmesi yaygındır. Rektum kanseri, kolon kanseriyle benzerlik gösterir ancak yerleşim yeri nedeniyle tanı, tedavi ve cerrahi yaklaşımlar açısından farklılıklar içerir. Erken teşhisle tedavi başarısı yüksektir.

Rektum Kanserinin Belirtileri Nelerdir?

Rektum kanserinin erken tanısı, tedavi başarısını büyük ölçüde artırır. Bu nedenle belirtilerin farkında olmak, vücudu “dinlemek” ve gerekirse tıbbi yardım almak çok önemlidir. Bazı belirtiler ilk bakışta önemsiz veya başka durumlarla ilgili görünebilir, ancak ısrarcı ve tekrarlayıcı hâle geldiklerinde vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.

  • Rektal Kanama veya Dışkıda Kan Görme

Rektum kanseri denince akla ilk gelen şikâyetlerden biri, tuvalet sonrasında dışkıda parlak kırmızı kan veya daha koyu renkte kan görülmesidir. Bu tablo bazen hemoroid (basur) gibi hastalıklarla karıştırılabilir. Ancak kanamanın sürekli hâle gelmesi veya dışkıda kan pıhtıları fark edilmesi mutlaka dikkate alınmalıdır.

  • Karın Ağrısı ve Rahatsızlık Hissi

Rektum kanseri, bağırsakta tıkanma veya kısmi daralma yaratarak karın ağrısına, kramplara, şişkinlik hissine neden olabilir. Ağrı, bazen alt karın bölgesinde belirgindir; bazen de genel bir rahatsızlık olarak hissedilir.

  • Dışkılama Alışkanlığında Değişiklik

Daha önce düzenli günde bir kez tuvalete çıkan bir kişi, aniden ishal ve kabızlık atakları yaşamaya başlayabilir veya dışkılama sıklığı değişebilir. Bazı kişilerde dışkılama sonrasında “Tam boşalamama” hissi ortaya çıkabilir. Bu his, rektumda bir engel varmış gibi beyne sinyal gider; her ne kadar tuvalete çıkılsa da rahatlama sağlanamaz.

  • Demir Eksikliği Anemisi ve Halsizlik

Farklı derecelerde gerçekleşen kronik kan kaybı zamanla demir eksikliği anemisine sebep olabilir. Bu durumda kişi kendini sürekli yorgun, halsiz, bitkin hissetmeye başlar. Nefes darlığı, çarpıntı veya ciltte solukluk da eşlik edebilir.

  • İstenmeyen Kilo Kaybı

Uzun süreli ve açıklanamayan kilo kaybı, kanserlerin genel işareti olarak kabul edilir. Vücut, tümörün yarattığı metabolik değişiklikler nedeniyle iştah kaybı, besinlerin emilim bozukluğu veya genel stres faktörü gibi nedenlerle kilo kaybedebilir.

  • Dışkı Şeklinde Değişiklik (İnce, Şerit Hâlinde)

Rektum bölgesinde büyüyen bir kitlenin bağırsak çapını daraltması, dışkının daha ince veya kurşun kalem gibi şekillere bürünmesine neden olur.

Bu belirtiler tek başına mutlaka rektum kanseri anlamına gelmez. Örneğin hemoroid de dışkıda kanama yapabilir, kabızlık veya bağırsak alışkanlığındaki değişiklikler basit beslenme hatalarından da kaynaklanabilir. Ancak bu yakınmalar birkaç haftayı aşkın süre devam ediyorsa veya şiddeti artıyorsa vakit kaybetmeden tıbbi inceleme yapmak gerekir.

Rektum Kanserinin Nedenleri Nelerdir?

Rektum kanseri, bir dizi faktörün bir araya gelmesiyle oluşur. Genetik miras, çevresel etkenler, beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzı bu karmanın içerisindedir. “Bir tohumun çimlenmesi gibi” bu faktörler uygun koşullarda bir araya geldiğinde kanser gelişimi için zemin hazırlar.

  • Genetik Yatkınlık

Ailede kolon veya rektum kanseri hikâyesi olanlar, özellikle de birinci derece akrabalarda (anne, baba, kardeş) bu hastalık görülmüşse risk artar. Ayrıca Lynch sendromu (HNPCC) veya Ailesel Adenomatöz Polipozis (FAP) gibi genetik sendromlar, rektum kanseri gelişme riskini belirgin ölçüde yükseltir.

  • Polip Oluşumu

Rektumda zamanla oluşabilen küçük et beni benzeri yapılara “polip” adı verilir. Bu poliplerin bazı türleri zaman içinde kansere dönüşebilir. Bu yüzden rutin kolonoskopik taramalar ve poliplerin tespit edilip alınması, kanser gelişimini önlemede önemli rol oynar.

  • Yaş ve Cinsiyet

Rektum kanseri genellikle 50 yaş üstü kişilerde daha sık görülse da son yıllarda daha genç yaşlarda da tanı konduğu biliniyor. Cinsiyet açısından baktığımızda ise erkeklerde bir miktar daha fazla rastlandığı gözlemleniyor.

  • Beslenme Alışkanlıkları

Özellikle yüksek miktarda kırmızı ve işlenmiş et tüketmek, düşük lifli beslenme ve aşırı yağlı yiyeceklere yönelmek, rektum kanseri riskini artırabilir. Sürekli fast-food kültürüne maruz kalan, yeterince sebze ve meyve tüketmeyen kişilerde risk daha yüksektir.

  • Obezite ve Fiziksel İnaktivite

Fazla kilo, vücuttaki hormonal ve metabolik dengenin bozulmasına yol açarak kanser riskini artırır. Aynı şekilde, düzenli egzersiz yapmamak da bağırsak sağlığını olumsuz etkiler.

  • Sigara ve Alkol Kullanımı

Sigara içmek, vücudun birçok organını olduğu gibi bağırsak dokusunu da tahriş edici ve kanser riskini artırıcı etkiye sahiptir. Aşırı alkol tüketimi de benzer şekilde bağırsak kanserlerine davetiye çıkarır.

  • İnflamatuvar Bağırsak Hastalıkları

Uzun süreli ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi iltihabi bağırsak hastalıkları, özellikle rektum ve kolon mukozasını sürekli tahriş eder. Bu tahriş, zaman içinde kansere dönüşme potansiyeli taşır.

  • Gut Mikrobiyotası ve Diğer Faktörler

Bağırsakta yaşayan dost veya zararlı mikropların dengesizliği (dysbiosis) da kansere zemin hazırlayabilir. Bunun yanında diyabet gibi metabolik hastalıklar, pelvik bölgeye maruz kalınan radyasyon öyküsü veya bazı mesleki maruziyetler (örneğin asbest, ağır metaller) ek risk unsurları arasında sayılabilir.

Tüm bu faktörler tek başına veya kombine bir şekilde rektum kanserine yol açabilir. Bazı insanlar yüksek risk altında olsa bile asla kanser gelişmeyebilir; bazı kişilerdeyse bariz bir neden olmaksızın kanser ortaya çıkabilir. Bu nedenle düzenli taramalar ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, en doğru önlem yaklaşımıdır.

Rektum Kanseri Tanısı Nasıl Konulur?

Rektum kanseri tanısı, genellikle bir dizi klinik ve laboratuvar yönteminin kombine kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Burada amaç sadece kanseri doğrulamak değil; kanserin tam olarak nerede olduğunu, hangi evrede bulunduğunu ve çevre dokulara ya da uzak organlara yayılım olup olmadığını anlamaktır.

  • Doktor Muayenesi ve Öykü Alma

İlk aşamada, kişi doktora başvurduğunda şikâyetlerini (kanama, karın ağrısı vb.) anlatır. Fizik muayene kapsamında rektal muayene (parmakla rektumun içinin kontrolü) yapılabilir. Bazı durumlarda basit bir rektal muayene bile bir kitle veya anormal bir sertlik fark edilmesine yardımcı olur.

  • Endoskopik İncelemeler

Rektum bölgesini doğrudan görüp örnek almak için en sık başvurulan yöntem “kolonoskopi”dir. Esnek ve kameralı bir tüp ile rektumun içi ve kolonu incelemek mümkündür. Bir polip veya şüpheli bir kitle görülürse, aynı seansta biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılır. Rektumda daha kısıtlı bir bölgeyi incelemek için “sigmoidoskopi” veya “rijit proktoskopi” de kullanılabilir.

  • Görüntüleme Yöntemleri

Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Rektum kanseri söz konusu olduğunda tümörün derinliklerini, çevre doku ve lenf bezleriyle ilişkisini en iyi değerlendiren yöntemlerden biridir. Cerrahi planlamada çok kıymetli bilgiler sunar.

Bilgisayarlı Tomografi (BT): Karaciğer ve akciğer gibi uzak organlarda metastaz araştırmak için sıklıkla kullanılır.

Pozitron Emisyon Tomografisi (PET): Kanser hücrelerinin metabolik aktivitelerini göstererek kanserin yayılımını saptamaya yardımcı olabilir.

  • Laboratuvar Testleri

CEA (Karsinoembriyonik Antijen): Kan değerlerine bakılan bir tümör belirtecidir. Kesin tanı aracı olmasa da takip sürecinde tedaviye yanıtı değerlendirirken kullanılır.

Fekal Gizli Kan Testi (Gaita Gizli Kan Testi): Dışkıda kan varlığını tespit edebilir. Basit ama önemli bir tarama testidir.

  • Patolojik İnceleme

Biyopsi örneklerinin laboratuvarda mikroskopla incelenmesi, hangi hücre tipinin kanserleştiğini gösterir. Rektum kanserinin yüzde 95’ten fazlası “adenokarsinom” olarak adlandırılan türdendir. Böylece hem kanser tanısı kesinleşir hem de derecelendirme (derece 1, 2, 3 gibi) yapılır.

Bu tanısal aşamalar tamamlandıktan sonra kanserin “evresi” belirlenir. Evreleme, tedavi planında yol göstericidir. Örneğin erken evre bir hasta ile ileri evre bir hastanın ameliyat yaklaşımı, radyoterapi veya kemoterapi seçenekleri farklılık gösterebilir.

Rektum Kanseri Evreleri Nelerdir?

Rektum kanseri evreleri, tümörün rektum duvarına ve çevre yapılar ile uzak organlara yayılımına göre sınıflandırılır:

  • Evre 0 (Karsinoma in situ): Kanser hücreleri sadece rektumun iç yüzeyindedir.
  • Evre 1: Tümör rektum duvarının iç katmanlarına yayılmış, lenf bezlerine ulaşmamıştır.
  • Evre 2: Tümör rektum duvarının dış katmanlarına veya çevre dokulara yayılmıştır; lenf bezleri etkilenmemiştir.
  • Evre 3: Kanser lenf düğümlerine yayılmıştır, ancak uzak organlara metastaz yapmamıştır.
  • Evre 4: Kanser karaciğer, akciğer gibi uzak organlara yayılmıştır (metastaz).

Rektum Kanseri 1. Evre Belirtileri

Rektum kanserinin 1. evresinde belirtiler genellikle hafif ve belirsizdir. Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik (kabızlık, ishal), dışkıda gizli kan, makatta hafif rahatsızlık hissi veya sık tuvalete gitme isteği görülebilir. Bu evrede belirtiler başka bağırsak sorunlarıyla karıştırılabilir, bu yüzden erken tarama testleri büyük önem taşır.

Rektum Kanseri 2. Evre Belirtileri

2. evrede belirtiler daha belirgin hale gelir. Makatta ağrı, dışkılama sırasında kanama, dışkı çapında incelme, karın ağrısı ve şişkinlik yaygındır. Ayrıca iştahsızlık, açıklanamayan kilo kaybı ve halsizlik de görülebilir. Bu evrede tümör, rektum duvarının derin katmanlarına veya çevre dokulara yayılmıştır ancak lenf düğümlerine sıçramamıştır.

Rektum Kanseri 3. Evre Belirtileri

Rektum kanseri 3. evrede lenf düğümlerine yayılmıştır ve belirtiler daha şiddetlidir. Dışkıda belirgin kan, makatta sürekli ağrı veya baskı hissi, dışkılama güçlüğü, sık tuvalete çıkma ihtiyacı, karın ağrısı, iştahsızlık, belirgin kilo kaybı ve halsizlik sık görülür. Bu belirtiler hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Rektum Kanseri 4. Evre Belirtileri

4.evrede kanser uzak organlara metastaz yapmıştır. Şiddetli rektal ve karın ağrısı, sürekli dışkılama isteği, koyu renkli dışkı veya taze kanama, karaciğer tutulumu varsa sarılık, karında sıvı birikimi (ascites) ve yaygın halsizlik gibi sistemik belirtiler ön plandadır. Bu evrede yaşam kalitesi ciddi şekilde bozulur ve ileri tedavi yaklaşımları gereklidir.

Rektum Kanseri Öldürür Mü?

Rektum kanseri, erken evrede teşhis edilip uygun şekilde tedavi edilirse tamamen iyileştirilebilir. Ancak ileri evrelere ulaştığında, özellikle lenf düğümlerine veya uzak organlara (karaciğer, akciğer) metastaz yaptığında yaşamı tehdit edebilir. Tedavi başarısı, tanı konulan evreye, hastanın genel sağlık durumuna ve tedaviye yanıtına bağlıdır. Bu nedenle erken tanı ve düzenli taramalar hayati önem taşır.

Rektum Kanseri Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Rektum kanseri ameliyatı, tümörün konumuna ve yayılım derecesine göre farklı cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilir. Temel amaç, kanserli dokunun tamamen çıkarılması ve bağırsak bütünlüğünün korunmasıdır:

  • Düşük Ön Reseksiyon (LAR): Tümör rektumun üst kısmındaysa uygulanır; rektumun bir kısmı çıkarılır ve kalın bağırsak yeniden bağlanır.
  • Abdominoperineal Reseksiyon (APR): Tümör anüse yakınsa uygulanır; rektum ve anüs tamamen alınır ve kalıcı kolostomi açılır.
  • Total Mezorektal Eksizyon (TME): Lenf düğümleriyle birlikte tüm rektum etrafı çıkarılır; lokal nüks riskini azaltır.
  • Laparoskopik veya Robotik Cerrahi: Minimal invaziv yöntemlerle yapılan ameliyatlardır; iyileşme süreci genellikle daha hızlıdır.

Ameliyat sonrası kemoterapi veya radyoterapi gerekebilir. Cerrahi planlama, hastanın durumu ve tümörün özelliklerine göre multidisipliner ekip tarafından yapılmalıdır.

Rektum Kanserinin Olası Komplikasyonları Nelerdir?

Rektum kanseri, gerek hastalığın kendisi gerekse uygulanan tedaviler sonucunda bazı istenmeyen komplikasyonlara neden olabilir. Ameliyatlar, radyoterapi, kemoterapi gibi tedavi yöntemleri, çeşitli yan etkiler veya sorunlar doğurabilir.

  • Anastomoz Kaçağı

Düşük ön rezeksiyon gibi cerrahi yöntemlerde, rektumun bir kısmı çıkarıldıktan sonra bağırsak uçları yeniden birleştirilir. Bu birleşme hattından sızıntı (anastomoz kaçağı) oluşması, karın içinde iltihaplanmaya ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

  • Low Anterior Resection Sendromu (LARS)

Rektumun büyük bir bölümünün alınması sonrası hasta, çok sık tuvalete gitme, dışkı tutamama, bağırsaklarda gaz ve ağrı gibi semptomlar yaşayabilir. LARS, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen bir tablodur. Diyet düzenlemeleri, bazı ilaçlar ve rehabilitasyon programlarıyla kontrol altına alınabilir.

  • İdrar ve Cinsel Fonksiyon Bozuklukları

Pelvik bölgede bulunan sinirlerin cerrahi veya radyoterapi sırasında zarar görmesi hem kadınlarda hem erkeklerde cinsel işlev bozukluklarına neden olabilir. Erkeklerde sertleşme veya boşalma sorunları, kadınlarda vajinal kuruluk veya ağrılı ilişki yaşanabilir. Aynı şekilde mesane kontrolüyle ilgili problemler de ortaya çıkabilir.

  • Radyasyon Proktiti

Rektuma uygulanan radyoterapi, bazen “radyasyon proktiti” dediğimiz rektum mukozasında iltihaplanmaya ve kanamaya yol açabilir. Bu durum bazen kronikleşerek kanamalara ve ağrıya sebep olabilir.

  • Tromboembolik Olaylar

Kanserli hastalarda pıhtılaşma eğilimi artar. Bacak damarlarında pıhtı (derin ven trombozu) veya akciğer embolisi gibi hayati risk taşıyan durumlar oluşabilir. Bu nedenle bazı hastalarda kan sulandırıcı tedaviler verilebilir.

Bu komplikasyonlar her hastada ortaya çıkacak diye bir kural yoktur. Ancak olası riskleri bilmek, tedavi planlamasında ve erken müdahalede önem taşır. Tedavi ekibi, ortaya çıkabilecek yan etkileri en aza indirmek veya oluşması halinde hızlı ve etkili müdahale etmek üzere hazırdır.

Rektum Kanseri Riskini Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?

Hiçbir yöntem yüzde yüz koruma sağlamasa da sağlıklı bir yaşam tarzıyla rektum kanseri riskini belirgin ölçüde düşürmek mümkündür. Bu stratejiler, genel olarak kolorektal kanserlere karşı koruma sağlar.

  • Dengeli Beslenme

Lifli gıdalar (sebze, meyve, tam tahıllar, baklagiller) bağırsak sağlığı için olmazsa olmazdır.

Kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerini (sosis, salam, sucuk gibi) mümkün olduğunca sınırlamak, bunun yerine balık, tavuk, hindi gibi daha az yağlı protein kaynaklarına yönelmek tercih edilebilir.

Aşırı yağlı yiyeceklerden, rafine şekerlerden ve paketli hazır gıdalardan uzak durmak önerilir.

  • Düzenli Egzersiz

Günde en az 30 dakika tempolu yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme gibi aktiviteler bağırsak hareketlerini düzenler, obezite riskini azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

  • Sağlıklı Vücut Ağırlığını Koruma

Obezite, rektum kanseri dahil birçok kanserin gelişiminde pay sahibidir. Vücut kitle indeksini (VKİ) dengede tutacak beslenme ve egzersiz alışkanlıklarını benimsemek önemlidir.

  • Sigara ve Alkolden Kaçınma

Tütün ürünleri, vücudun hemen her noktasında kanser riskini artırır. Alkol de benzer biçimde bağırsak hücrelerinde tahriş edici etkiler yapabilir. Mümkünse tamamen bırakmak veya hiç başlamamak idealdir.

  • Düzenli Tarama Testleri

Ailesinde kolon veya rektum kanseri öyküsü olanlar ya da 45-50 yaş üstü bireyler, belirli aralıklarla kolonoskopi gibi tarama testlerini yaptırmalıdır. Erken teşhis, poliplerin kansere dönüşmeden alınmasını sağlar.

  • İnflamatuvar Bağırsak Hastalıklarının Kontrolü

Uzun süreli ülseratif kolit veya Crohn hastalığı varsa, düzenli doktor takibiyle inflamasyon seviyesi kontrol altına alınarak kanser riski azaltılabilir.

  • Aspirin ve Diğer Tedbirler

Bazı araştırmalar, düzenli düşük doz aspirin kullanımının kolon ve rektum kanseri riskini azaltabileceğini gösterir. Ancak bu yaklaşım herkese önerilmez; mutlaka hekime danışılmalıdır.

Rektum Kanserinde Prognoz (Gidişat) Nasıldır?

Rektum kanseri teşhisi konulan kişinin aklındaki en önemli sorulardan biri “İyileşme şansım nedir?” şeklindedir. Prognoz, kanserin evresine, tümörün biyolojik özelliklerine, hastanın genel sağlık durumuna ve seçilen tedaviye göre değişiklik gösterir.

  • Evre I veya II erken yakalanmış vakalarda, uygun cerrahi ve/veya radyoterapi ile 5 yıllık sağkalım oranları oldukça yüksektir (yüzde 70-90’a kadar çıkabilir).
  • Evre III’te lenf nodu tutulumu olsa da cerrahiyle birlikte neoadjuvan ve adjuvan tedavilerin (kemoterapi, radyoterapi) uygulanmasıyla hastaların önemli bir kısmı uzun dönemde başarı elde edebilir.
  • Evre IV’te yani metastatik evrede prognoz daha zorlu olmakla birlikte günümüzde hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapilerle bazı hastalarda uzun süreli kontrol sağlanabilir. Karaciğerde sınırlı metastazı olan vakalarda cerrahi ve ek tedavilerle sağkalım süresi uzayabilir.

Ek olarak tümörün “mikrosatellit instabilite (MSI-H) durumu” veya belirli gen mutasyonlarının varlığı (örneğin KRAS, NRAS) tedavide izlenecek yolu ve yanıtı etkileyebilir. Patoloji raporlarında görülen “perineural invazyon”, “lenfovasküler invazyon” gibi detaylar da tekrarlama riskini belirlemede yardımcıdır.

Modern tıptaki gelişmeler sayesinde, rektum kanseri ileri evrelerde bile daha uzun ve kaliteli yaşam sürelerine olanak tanır. Burada hasta-hekim iş birliği, tedavinin düzenli takip ve kontrollere sadık kalınması, yaşam tarzı değişiklikleri gibi faktörler de büyük önem taşır.

Rektum Kanseri Hastaları ve Aileleri İçin Hangi Destek Kaynakları Mevcuttur?

Rektum kanseri teşhisi almak hem fiziksel hem de duygusal anlamda yıpratıcı olabilir. Hasta kadar aile bireyleri de bu süreçte zorlanabilir. Neyse ki birçok destek kaynağı ve yöntem mevcuttur.

  • Psikososyal Destek

Psikolog veya psikiyatrist desteğiyle hastaların depresyon, kaygı bozukluğu, uyum süreci gibi konularını daha rahat yönetmesi sağlanabilir.

Grup terapileri veya kanser destek grupları, benzer süreçlerden geçen kişilerin deneyim paylaşması için bir platform sunar. Bu ortamda duygusal destek bulmak kolaylaşır.

  • Beslenme Danışmanlığı

Tedavi sürecinde iştah değişiklikleri veya bağırsak alışkanlıklarında farklılaşma yaşanabilir. Diyetisyen eşliğinde kişiye özel beslenme programı oluşturmak, hem tedavi başarısını hem de genel yaşam kalitesini artırır.

  • Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Cerrahi sonrasında pelvik taban kaslarını güçlendirme egzersizleri, idrar veya dışkı tutma problemlerini hafifletebilir. Fiziksel aktivitelerin planlanmasında da uzman desteği almak yararlı olacaktır.

  • Evde Bakım ve Hemşirelik Hizmetleri

İleri evre kanserlerde veya yoğun tedavi süreci yaşayan hastalar için evde bakım hizmetleri (wound care, stoma bakımı gibi) önemlidir. Bu sayede hasta konforlu bir ortamda gerekli tıbbi bakımı alır.

  • Online Kaynaklar ve Bilgi Platformları

Birçok hastane ve sivil toplum kuruluşu, çevrimiçi destek hatları ve eğitim materyalleri sunar. Bunlar hastalıkla ilgili güncel bilgilere ulaşmak, soru sormak veya deneyim paylaşmak açısından faydalı olabilir.

  • Aile ve Yakın Çevre Desteği

Kanser sürecinde yakınların yardımı, moral ve motivasyon açısından vazgeçilmezdir. Hastaların, duygularını saklamadan paylaşabileceği, gerektiğinde yardım isteyebileceği bir sosyal çevreleri olması büyük önem taşır. Aile içi görev dağılımı, hastanın fiziksel ve psikolojik yükünü hafifletir.

  • Bakım Veren (Caregiver) Eğitimi

Aile üyeleri veya profesyonel bakıcılar, hastanın ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl bir yol izlemeleri gerektiği hakkında eğitime ihtiyaç duyabilir. Hastanın beslenmesi, ilaç takibi, stoma bakımı, egzersizleri, duygusal destek gibi pek çok konuda bilgi sahibi olmak, hem hastaya hem de bakıcıya güven kazandırır.

Rektum kanseri gibi zorlu bir hastalıkla mücadele ederken “yalnız olmadığınızı” bilmek önemlidir. Hekimler, hemşireler, diyetisyenler, psikologlar, hasta destek grupları ve yakın çevre, bu yolculukta her zaman başvurulabilecek kaynaklardır.

İzmir’de Rektum Kanseri Ameliyatı’nı Yapan Doktorlar ve Hastaneler

Rektum Kanseri Ameliyatı İzmir'de deneyimli genel cerrahlar tarafından, ileri cerrahi alt yapısına sahip özel ve üniversite hastanelerinde yapılmaktadır. Bu merkezlerde ameliyat öncesi tanı, cerrahi işlem ve sonrası yoğun bakım takibi entegre bir şekilde sunulur.

Rektum Kanseri Ameliyatı Fiyatları 2025

Ortalama Rektum Kanseri Ameliyatını online ortamda yazamıyoruz. Hastanın durumuna, ameliyatın yapılacağı hastane, İzmir İstanbul veya Ankara gibi ameliyatın yapılacağı şehirlere göre fiyatlar değişmektedir.

Rektum Kanseri Ameliyatı Olanların Yorumları

Doç. Dr. İsmail Sert'in hasta yorumları için Google Haritalar  ve Doktor Takvimi 'ni ziyaret edebilirsiniz.

Evet, erken evrede yakalanan rektum kanseri cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ile tamamen tedavi edilebilir. Düzenli takip ve erken teşhis, hastalığın atlatılma şansını önemli ölçüde artırır.
Rektum kanserinde ölüm riski hastalığın evresine bağlıdır. Erken evrelerde sağkalım oranı yüksekken, ileri evrelerde risk artar. Modern tedavi yöntemleri bu oranları iyileştirmektedir.
Yaşam süresi evreye göre değişir. Erken evrede tedavi edilen hastalar uzun yıllar yaşayabilirken, ileri evrede bu süre birkaç yıl ile sınırlı olabilir. Tedaviye yanıt yaşam süresini belirler.
Rektum kanserinde dışkıda kan, mukus, şekil bozukluğu ve incelme görülebilir. Ayrıca dışkılama sırasında ağrı veya tuvalete çıkma hissinin tam geçmemesi sık rastlanan şikâyetlerdir.
Rektum tamamen alındığında dışkının çıkışı için kalıcı ya da geçici stoma (torba) açılabilir. Bazı hastalarda ise bağırsak devamlılığı korunarak normal yolla dışkılama sağlanabilir.
Kolon kanseri kalın bağırsağın üst kısımlarında, rektum kanseri ise makata yakın son kısımda gelişir. Yerleşim farkı nedeniyle tedavi yaklaşımı ve cerrahi yöntemlerde farklılık bulunur.
Kan tahlilleri tek başına rektum kanseri tanısı koymaz. Ancak kansızlık, karaciğer enzimlerinde yükselme ve tümör belirteçleri şüphe uyandırabilir. Kesin tanı kolonoskopi ve biyopsi ile konur.
Evet, rektum kanseri genç yaşta da görülebilir. Genetik yatkınlık, aile öyküsü ve yaşam tarzı faktörleri gençlerde hastalık riskini artırabilir. Tarama testleri bu nedenle önemlidir.
Rektum kanseri hastaları işlenmiş et, kızartmalar, aşırı yağlı yiyecekler ve düşük lifli gıdalardan uzak durmalıdır. Sindirimi kolay, liften zengin ve doğal besinler tercih edilmelidir.
Rektumda iyi huylu polipler görülebilir, ancak rektum kanseri tanısı konduğunda bu kötü huylu bir tümör anlamına gelir. Erken aşamada polipler çıkarılarak kansere dönüşmesi önlenebilir.
Rektum ameliyatı teknik olarak zorlu kabul edilir çünkü dar pelvik bölgede çalışılır. Deneyimli cerrahlar tarafından yapıldığında başarılı sonuçlar alınabilir ve komplikasyon riski azalır.
Tedavi edilmeyen rektum kanseri büyüyerek bağırsak tıkanıklığına, kanamalara ve organlara yayılıma yol açar. İleri evrede yaşam süresi ciddi şekilde kısalır ve komplikasyonlar artar.
Evet, kolonoskopi rektum kanserini saptamak için en güvenilir yöntemdir. Kolonoskopi sırasında şüpheli dokulardan biyopsi alınarak kesin tanı konur ve uygun tedavi planı yapılır.
Rektum kanserinde ağrı genellikle makata yakın bölgede hissedilir. Tuvalet sırasında yanma, baskı hissi veya sürekli doluluk duygusu da eşlik eden belirtiler arasında yer alır.
Kemoterapi tek başına tam iyileşme sağlamaz ancak tümörü küçülterek ameliyat başarısını artırır. Ayrıca ameliyat sonrası tekrarlama riskini azaltmak için de yaygın olarak uygulanır.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *