Günümüz modern tıp teknolojilerinin ulaşmış oldukları nokta sayesinde safra kesesi ameliyatlarında ölüm riski neredeyse yok denilebilecek kadar azdır. Son derece önemli ve ciddi ameliyatlar olan safra kesesi ameliyatlarında çok nadiren de olsa bazı komplikasyonlar yaşanabilir. Çok nadir yaşanabilen bu komplikasyonların hastanın ölümüne yol açması günümüzde daha da nadir bir durumdur.
Safra kesesi ameliyatları sonrası hastada zaman zaman enfeksiyon, damar deformasyonu ve pıhtı gibi problemler görülebilmektedir. Ancak bu problemlerin görülme sıklıkları hem çok azdır hem de bu problemler hastayı hayati bir tehlike altına sokan problemler değillerdir.
Safra kesesi ameliyatlarında, oldukça düşük oranda olan ölüm ihtimalini etkileyen bir takım faktörler bulunur. Bu faktörlerden en önemlisi hastanın bu ameliyatı, yani safra kesesi ameliyatını hangi hastalık sebebi ile gerçekleştirdiğidir. Safra kesesi ameliyatları günümüzde bir takım farklı rahatsızlıklar için uygulanabilir. Bu rahatsızlıklardan her biri için uygulanan safra kesesi ameliyatları kendi içlerinde bir takım risk faktörleri taşırlar.
Örneğin safra kesesi kanseri için uygulanan bir safra kesesi ameliyatı, basit bir safra kesesi taşı için uygulanan safra kesesi ameliyatına göre daha riskli bir ameliyat olacaktır. Buna karşın safra kesesi ameliyatının uygulandığı en ciddi sağlık problemi olan safra kesesi kanserinin tedavisinde bile ameliyat sonucu yaşanabilen ölüm riski oldukça düşük oranlarda seyreder.
Safra kesesi insan bedeninde sindirim işlemleri için son derece kritik bir role sahiptir. Bu organ, karaciğerde üretilen safra sıvısının depolanması ve sonrasında on iki parmak bağırsağına aktarılması ile sorumludur. Karaciğerde üretilen safra sıvısı yağ sindirimi için gereklidir. Bu nedenle bu organlarda yaşanacak herhangi bir problem sindirim sorunları başta olmak üzere daha ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Karaciğerde üretilen safra sıvısının gereken dengede olması sindirim için çok önemlidir. Bu sıvının dengesinin bozulması içerisinde birikmeler olmasına neden olabilir. Bu birikmeler ise zamanla safra yolu taşlarının ya da safra kesesi taşlarının oluşmasına neden olabilirler. Safra kesesi taşları, erken dönemde teşhis edildiklerinde bir takım ilaçlar aracılığı ile etkili bir biçimde tedavi edebilirler.
Bu durumda hastaya herhangi bir safra kesesi ameliyatı uygulanmasına ihtiyaç duyulmayacaktır. Buna karşın safra kesesi taşları belli bir büyüklüğü aşmışlar ise hastaya safra kesesi ameliyatı uygulanması gerekebilir. Bu durumda hastanın safra yolu ya da safra kesesi ameliyat yolu ile açılır ve içerideki taşlar temizlenir. Sonrasında hastanın kesi ile açılan bölgesi dikiş atılarak kapatılır.
Safra kesesi ameliyatları safra kesesi kanseri hastalığının tedavisi için de uygulanabilir. Safra kesesi kanserleri için uygulanan safra kesesi ameliyatlarında hastanın kanserli bölgesi bir kesi atılarak açılır. Sonrasında kanserli bölge ve kanserin yayıldığı doku hastanın vücudundan çıkartılır. Ardından bölge dikiş atılarak kapatılır.
Genede safra kesesi kanseri hastalarında ameliyat sürecini kemoterapi ve radyoterapi gibi diğer kanser tedavisi süreçleri takip eder. Radyoterapi ve kemoterapi tedavileri, metastaz yapabilmesi ile bilinen safra kesesi kanserinin tedavisi için son derece önemli süreçlerdir. Safra kesesi kanseri için uygulanan safra kesesi ameliyatları üzerinden elde edilecek başarı üzerinde hastanın kanserin kaçıncı evresinde olduğu ve spesifik sağlık durumu büyük oranda etkili olacaktır.
Safra kesesi ameliyatları, hangi rahatsızlık için uygulanıyor olurlar ise olsunlar genelde kendi içlerinde herhangi bir ölüm riski barındırmazlar. Ameliyat sonrası, özellikle safra kesesi kanseri hastalarında ölümlere rastlanılabilmektedir. Ancak bu ölümlerin sebepleri genelde safra kesesi ameliyatı sırasında oluşan herhangi bir sorun değildir. Safra kesesi ameliyatlarının hastanın ölümü üzerinde doğrudan etkisi olduğu durumlar neredeyse yok denilebilecek kadar nadir yaşanmaktadırlar.
Sıkça Sorulan Sorular
Safra kesesi ameliyatının genel riskleri nelerdir?
Safra kesesi ameliyatı, genellikle güvenli olsa da bazı riskler taşır. Enfeksiyonlar, yara yerinde veya iç bölgelerde meydana gelebilir; bu durumda ağrı, kızarıklık, şişlik ve irin gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Safra sızıntısı, vakaların %1’inde görülür ve karın ağrısı, bulantı, ateş ve şişlik gibi belirtilere yol açabilir; bu durumda drenaj veya ek cerrahi müdahale gerekebilir. Safra yolu veya çevre yapılar, nadiren zarar görebilir ve bu durum bazen acil veya sonraki cerrahi müdahale gerektirir. Post-kolekistektomi sendromu, bir grup hastada karın ağrısı, hazımsızlık, ishal, sarılık ve ateş gibi belirtilerle kendini gösterir ve bu belirtiler aylarca sürebilir. Laparoskopik safra kesesi ameliyatının ciddi komplikasyon oranı zamanla azalmıştır. Ancak aşırı kilolu veya obez hastalarda, acil cerrahi yapılanlarda riskler daha yüksektir. Safra taşı hastalığı olan bireylerde, safra kesesi ameliyatından kısa bir süre sonra ve hatta yıllar sonra böbrek kanseri riski artabilir.
Ameliyatın ölüm riski hangi durumlarda artar?
Safra kesesi ameliyatı sırasında ölüm riski, birkaç durumda artmaktadır: 80 yaş ve üzeri yaşlar, mortalite riskini yükseltir; kardiyovasküler hastalık, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, demans ve diyabet gibi mevcut sağlık sorunları, önemli risk faktörlerindendir; gangrenli kolesistit ve safra kesesi perforasyonu gibi ciddi safra kesesi durumları, daha yüksek ölüm oranlarına yol açar; karaciğer sirozu varlığı, malnütrisyon ve koagulopati gibi komplikasyonlar nedeniyle cerrahiyi zorlaştırır; acil ameliyatlar, planlı prosedürlere göre daha fazla risk taşır; Ayrıca yüksek Amerikan Anesteziyologlar Derneği (ASA) skoru, kötü sağlık durumunu gösterir ve mortaliteyi artırır.
Yüksek riskli hastalar için hangi önlemler alınır?
Yüksek riskli hastalar için safra kesesi ameliyatında bir dizi önlem alınır. Preoperatif değerlendirmeler, yaşın 60’tan büyük olması, diyabet, akut kolik, sarılık, akut kolesistit veya kolanjit gibi bireysel risk faktörlerini belirler. Profilaktik antibiyotikler, enfeksiyon riskini azaltmak için uygulanabilir. Ameliyat sırasında, safra kanalı, karaciğer ve bağırsaklar gibi çevre yapılarının hasar görmemesi için dikkatli teknikler kullanılır. Postoperatif bakımda, safra sızıntıları, kanama ve enfeksiyonlar gibi komplikasyonlar izlenir, gerekirse drenaj veya ek cerrahi müdahale yapılır. Erken mobilizasyon ve diyet yönetimi gibi iyileşmeyi hızlandıran protokoller, her hastanın durumuna göre uyarlanır ve hastanede kalış süresi kısaltılır.
Safra kesesi ameliyatlarının başarı oranı nedir?
Safra kesesi ameliyatı, yani kolecistektomi, genellikle güvenli ve yüksek başarı oranına sahip bir işlemdir. Laparoskopik yöntemle yapılan ameliyatlarda hastaların çoğu, normal aktivitelerine bir hafta içinde dönebilir. Ancak her cerrahi işlemde olduğu gibi safra kesesi ameliyatında da safra kaçağı, enfeksiyon veya çevre organlara zarar verme gibi riskler bulunmaktadır. Yaşlı hastalarda, kolecistektomi yapılması kararı dikkatlice değerlendirilmelidir çünkü bu grupta riskler faydalardan fazla olabilir. Safra kesesi kanseri için cerrahi müdahale genellikle ilk tedavi seçeneğidir, özellikle erken evrelerde. Cerrahiden sonraki 5 yıl sağkalım oranı, safra kesesi kanserinin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve cerrahın deneyimine bağlı olarak %57 civarındadır. Ancak safra kesesi kanseri, yüksek nüks oranına sahiptir ve yapılan bir çalışmaya göre cerrahiden sonra 139 hastanın 55’inde nüks görülmüştür.
Ölüm riski genellikle hangi komplikasyonlardan kaynaklanır?
Safra kesesi ameliyatı (kolesistektomi), enfeksiyon, kanama, safra sızıntısı (vakaların yaklaşık %1’i), safra kanalı yaralanması ve bağırsak, mide gibi çevre yapılarının zarar görmesi gibi komplikasyonlar taşır. Bu riskleri artıran faktörler arasında akut kolesistit, safra kanalı iltihabı, daha önce yapılmış endoskopik sfinkterotomi, karaciğer sirozu, kan sulandırıcı kullanımı, obezite ve önceki büyük karın ameliyatları yer alır. Özellikle, akut kolesistitte erken laparoskopik kolesistektomi tercih edilir, çünkü hastaneye kabulden dört günden fazla gecikme, safra kanalı yaralanmalarının ve ölüm oranlarının artmasına yol açabilir. Ayrıca safra kesesi taşı hastalarında, safra kesesi ameliyatından kısa bir süre sonra ve yıllar sonra böbrek kanseri riski artabilir.
Kaynakça: ÜLGER, Y. SAFRA YOLLARI VE SAFRA KESESİ PATOLOJİLERİNDE PREOPERATİF DEĞERLENDİRME.
https://saglik.wiki/kolesistektomi/
https://tr.wikipedia.org/wiki/Safra_kesesi
https://en.wikipedia.org/wiki/Gallbladder
https://en.wikipedia.org/wiki/Gallbladder#Complication
Doç.Dr.İsmail SERT, Ege Üniversitesi, Tıp fakültesi’nden mezun olduktan sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi kliniğinde uzmanlık eğitimini tamamladı. Uzmanlık Eğitimi sırasında 6 ay süreyle İsviçre, Cenevre Üniversitesi Hastanesi’ nde pankreas adacık hücre nakli, karaciğer nakli ve böbrek nakli, karaciğer pankreas cerrahisi konularında eğitim aldı.
Laparoskopik Distal Pankeotektomi
Kanser Cerrahisi
Sitoredüktif Cerrahi ve HİPEC (sıcak kemoterapi)
Kanser Cerrahisi
Kitle sebebi ile Bilateral Adrenelektomi
Kanser Cerrahisi
Pankreas Baş kısmında ki yaklaşık 4cm’lik kitlenin Whipple Ameliyatı
Kanser Cerrahisi