Günümüzde, bu konu üzerinde yapılan araştırmalar sonucu, modern tıp teknolojileri sayesinde pankreas kanserinin erken teşhisi üzerinde dışkı testleri son derece belirleyici bir etkiye sahip olabilmektedirler. Genelde yavaş yavaş oluşan ve sinsi bir kanser türü olarak bilinen pankreas kanserlerinin erken teşhisleri oldukça zordur. Ancak bu alanda yapılan çalışmalar dışkı testlerinin bu süreçte, yani pankreas kanserinin erken teşhis sürecinde hekimlere yardımcı olabildiği bilinmektedir.
Gut isimli tıbbi bir dergi üzerinde yer alan çalışmaya göre pankreas kanserine sahip olan 136 gönüllü hasta üzerinde bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaya göre hastaların bağırsaklarında bulunan bakteriler üzerinde gözlemlenen değişimlerin ileri evrelerde pankreas tümörlerine işaret edebilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir.
Pankreas Kanserinde Erken Teşhisin Önemi
Bu durum, yani pankreas kanserinin erken evrelerde dışkı testi ile kendini belli edebilmesi günümüz tıp dünyası ve pankreas kanseri hastaları için çok önemli bir gelişmedir. Bunun sebebi ise pankreas kanseri oluşumuna neden olan tümörlerin genelde erken evrelerde hiçbir semptom göstermemeleridir. Pankreas kanserlerine neden olan tümörlerin erken evrelerde herhangi bir semptom göstermemeleri ya da çok hafif semptomlar göstermeleri bu kanserin erken evrede teşhis edilmesini imkansız denilebilecek kadar zor kılmaktadır. Bu nedenle pankreas kanserinin erken teşhisine neden olabilecek her türlü gelişme bu alanda yaşanan çok önemli bir gelişme olarak sayılır.
Pankreas kanserinin erken teşhis ile tespit edildiği durumlarda tedavi süreci hem hasta için hem de hekim için ciddi oranda kolaylaşacaktır. Diğer tüm kanser türlerinde olduğu gibi, kanserin sinsi ve tehlikeli bir türü olan pankreas kanserinde de erken teşhis hastanın tedaviye olumlu yanıt verme olasılığını kayda değer oranda artıracaktır.
Pankreas kanseri hastalarına uygulanan tedavi yöntemi hastadan hastaya bir takım faktörlere bağlı olarak değişim gösterebilir. Bu faktörler hastanın sağlık geçmişi, o anki spesifik sağlık durumu ve yaşadığı pankreas kanseri rahatsızlığının hangi evrede olduğu, pankreas tümörünün doğası gibi faktörler olacaklardır. Hasta, uzman bir hekim tarafından gerekli muayene ve kontrollerden geçirilir. Sonrasında hekim ve hastanın ortak kararı ile hastaya uygulanacak olan pankreas kanseri tedavi yöntemi belirlenir. Bu evrede pankreas kanseri hastaları için en yaygın uygulanan tedavi biçimi cerrahi yöntem, yani ameliyat yöntemidir.
Pankreas kanserinin cerrahi yöntem, yani ameliyat ile tedavisinde hastanın kanseri bölgesi bir kesi ile açılır. Sonrasında hekim, genelde oniki parmak bağırsağı, safra yolu ve pankreas arasında bulunan bu bölgeyi etrafındaki doku ile birlikte çıkarır. Bu süreç hastadan hastaya, hastanın sahip olduğu tümörün bir takım özelliklerine göre değişim gösterebilir.
Son derece ciddi ve önemli bir ameliyat olan pankreas kanseri ameliyatı sonrası hastanın bir süre hastanede gözetim altında tutulması gerekir. Bu süre hastadan hastaya ciddi oranda değişim gösterebilir. Pankreas kanseri tedavilerinden sonra, cerrahi işlem sonrası hastaların genelde bir hafta ile 10 gün arası bir süre hastanede gözetim altında tutulmaları gerekir. Bu süre, daha ciddi bir ameliyat geçirmiş hastalarda daha uzun olabilir. Buna ek olarak pankreas kanseri, metastaz olasılığı oldukça yüksek bir kanser olduğundan hastaya genelde cerrahi ameliyat ile birlikte kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavilerde uygulanır.
Günümüzde dışkı testi gibi bazı kontroller sonucu pankreas kanserinin erken evrede teşhis edilmesinin mümkün olması için yapılan çalışmalar hızla devam etmektedir. Bu çalışmalar sonucu yakın gelecekte önemli gelişmelerin yaşanması ve bu hastalığın tedavilerinden alınan başarı oranlarının artması hedeflenmektedir.
Kaynakça:
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-60675012
https://doktorclub.com/saglik40-detail.php?postId=20052
https://tr.wikipedia.org/wiki/Pankreas_kanseri