Diyabet, vücudun şekeri (glikoz) nasıl kullandığını etkileyen uzun süreli bir hastalıktır. İnsülin eksikliği veya insülin direnci (insülin, glikoz seviyelerini kontrol eden pankreas tarafından üretilen bir hormondur) gibi bir dizi şeyin getirebileceği yüksek kan şekeri seviyeleri ile karakterize edilir. Öte yandan, pankreas kanseri, midenin arkasında insülin de dahil olmak üzere bir dizi hormon üreten bir organ olan pankreasta ortaya çıkan bir kanser türüdür.
Bunu öneren bazı kanıtlar olmasına rağmen, pankreas kanseri ve diyabet arasındaki bağlantı karmaşıktır ve tam olarak anlaşılamamıştır. Çalışmaya bağlı olarak, diyabetli kişilerde pankreas kanseri gelişme riski daha yüksek olabilir veya olmayabilir.
Bir çalışmada, diyabetin en yaygın şekli olan tip 2 diyabetli kişilerde pankreas kanseri gelişme riski, hastalığı olmayan kişilere göre %77 daha yüksekti. Bu bulgu New England Journal of Medicine‘de bildirildi. Kan şekeri kontrolü zayıf olan ve uzun süredir diyabet hastası olan kişilerin bu ilişkiyi sergileme olasılığı daha yüksekti.
Bununla birlikte, diğer araştırmalar diyabet ve pankreas kanseri arasında güçlü bir bağlantı keşfetmedi. İki koşul arasındaki ilişkinin, bazı araştırmacılar tarafından ters nedenselliğin sonucu olduğu varsayılmıştır, bu da pankreas kanserinin aslında diyabete neden olabileceği anlamına gelir. Bunun nedeni, pankreas kanserinin insülin üretimini engellemesi ve bunun da yüksek glikoz seviyelerine ve diyabetin başlamasına neden olması olasılığından kaynaklanmaktadır.
Diyabet ve pankreas kanseri arasındaki ilişki, ailede pankreas kanseri öyküsü veya spesifik genetik mutasyonlar gibi ek faktörlerden de etkilenebilir.
Genel olarak, diyabetin pankreas kanseri için bir risk faktörü olabileceğini gösteren bazı kanıtlar olsa da iki hastalık arasındaki bağlantıyı tam olarak anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Tıp uzmanlarıyla yakından çalışmak, diyabetli kişilerin kan şekeri seviyelerini kontrol etmelerine ve pankreas kanseri gibi komplikasyon risklerini azaltmalarına yardımcı olacaktır.
Midenin arkasında yer alan bir organ olan pankreas hem sindirim hem de kan şekeri kontrolü için önemlidir. Kan şekeri düzeylerini kontrol etmeye yardımcı olan insülin de dahil olmak üzere bir dizi hormon oluşturur. Pankreasta ortaya çıkan bir kanser türüne pankreas kanseri denir.
Diyabet, vücudun şekeri (glikoz) nasıl kullandığını etkileyen uzun süreli bir hastalıktır. Tip 1 ve tip 2 diyabet iki ana alt tiptir. Tip 1 diyabetiniz olduğunda vücut herhangi bir insülin üretmez. Tip 2 diyabette vücut ya yetersiz insülin üretir ya da verimsiz kullanır. Her iki diyabet türü de tedavi edilmezse bir dizi sağlık sorununa yol açabilen yüksek kan şekeri seviyelerine neden olabilir.
Bazı araştırmalara göre diyabetli kişilerde, özellikle tip 2 diyabetlilerde pankreas kanseri gelişme olasılığı daha yüksek olabilir. İki hastalık arasındaki bağlantı karmaşıktır ve yine de tam olarak anlaşılamamıştır. Diyabet ve pankreas kanseri arasındaki ilişki, ailede pankreas kanseri öyküsü veya spesifik genetik mutasyonlar gibi diğer değişkenlerden de etkilenebilir.
Tıp uzmanlarıyla yakından çalışmak, diyabetli kişilerin kan şekeri seviyelerini kontrol etmelerine ve pankreas kanseri gibi komplikasyon risklerini azaltmalarına yardımcı olacaktır. Bu, sağlıklı bir diyet sürdürmeyi, düzenli egzersiz yapmayı ve ilaçları belirtilen şekilde almayı gerektirebilir.
Pankreas kanseri adı verilen ciddi ve sıklıkla ölümcül bir kanser türü tipik olarak ileri evrelerde keşfedilir. Karın ağrısı, kilo kaybı, sarılık (derinin ve göz aklarının sararması) ve bağırsak alışkanlıklarında değişiklik görülebilecek belirtiler arasındadır. Bu belirtileri yaşarsanız, mümkün olan en kısa sürede bir sağlık uzmanına danışın.
Kaynakça: ÖZENOĞLU, A., & ERDAĞ, E. (2022). PANKREAS KANSERİ, DİYABET VE DİYET İLİŞKİSİ. Beslenme ve Diyetetikte Biyopsikososyal Konulara Multidisipliner Yaklaşım, 175.
