C25 pankreas malign neoplazmi, pankreas dokusundan kaynaklanan ve ICD-10 kodlamasında yer alan kötü huylu tümörleri ifade eder. Bu hastalık genellikle ileri evrede belirti verir ve tanı konulduğunda çoğu zaman cerrahi şansı sınırlı olabilir. Erken teşhis, tedavi başarısını artırır.
C25 pankreas malign neoplazmi belirtileri arasında sarılık, açıklanamayan kilo kaybı, karın ve sırt ağrısı, iştahsızlık ve sindirim problemleri yer alır. Bu semptomlar genellikle yavaş ilerler ve başka hastalıklarla karışabilir, bu nedenle dikkatli değerlendirme gerekir.
C25 pankreas malign neoplazmi tanısında BT, MR, endoskopik ultrason ve biyopsi gibi ileri görüntüleme ve patolojik inceleme yöntemleri kullanılır. Bu yöntemler tümörün boyutunu, yerleşimini ve yayılımını belirlemede kritik öneme sahiptir.
C25 pankreas malign neoplazmi tedavisinde cerrahi rezeksiyon, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik tedaviler uygulanabilir. Multidisipliner yaklaşım, hem yaşam süresini hem de yaşam kalitesini artırmada etkilidir. Düzenli takip, nüks riskini azaltır.
Tanım | C25, Uluslararası Hastalık Sınıflandırması (ICD-10) kodlarına göre pankreasın kötü huylu tümörlerini ifade eden bir koddur. Pankreas kanseri, pankreasın dokularında kontrolsüz hücre büyümesiyle oluşan malign bir neoplazmdır. |
Türleri | En yaygın türü adenokarsinomdur (pankreas kanallarından kaynaklanır). Diğer türler arasında nöroendokrin tümörler ve az rastlanan maligniteler yer alır. |
Belirtiler | Karın üst kısmında şiddetli ağrı, iştahsızlık, açıklanamayan kilo kaybı, sarılık, koyu renkli idrar, açık renkli dışkı, bulantı, kusma. |
Tanı Yöntemleri | Bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), endoskopik ultrason (EUS), biyopsi, tümör belirteçleri (CA 19-9) ve kan testleri. |
Nedenleri | Genetik yatkınlık, sigara ve alkol kullanımı, obezite, kronik pankreatit, diyabet, belirli kimyasallara maruz kalma, BRCA2 mutasyonu gibi genetik faktörler. |
Tedavi Yöntemleri | Cerrahi (Whipple prosedürü gibi), kemoterapi, radyoterapi, immünoterapi, hedefe yönelik tedaviler. Tedavi seçimi tümörün evresine ve yayılımına bağlıdır. |
Cerrahi Uygunluk | Tümör yayılımına göre cerrahi müdahale mümkün olabilir. Ancak damar tutulumu, metastaz gibi durumlar cerrahiye engel olabilir. |
Komplikasyonlar | Karaciğer, akciğer veya lenf düğümlerine metastaz; pankreas yetmezliği, sindirim problemleri, kan şekeri düzensizlikleri (diyabet). |
Risk Faktörleri | Sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, obezite, ailede pankreas kanseri öyküsü, kronik pankreatit, ileri yaş, diyabet. |
Prognoz | Pankreas kanseri genellikle geç evrede teşhis edildiğinden prognoz kötüdür. Erken evrede tanı konulursa cerrahi ve tedavi seçenekleriyle sağkalım süresi artırılabilir. |
Korunma Yöntemleri | Sigara ve alkol kullanımından kaçınma, sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz, diyabet kontrolü, genetik yatkınlık varsa düzenli doktor kontrolleri. |
C25 Pankreas Malign Neoplazmı Nedir?
C25 pankreas malign neoplazmı, pankreas organında gelişen kötü huylu tümörleri tanımlamak için kullanılan bir ICD-10 kodudur. Bu kod, pankreas kanserinin farklı anatomik bölgelerini kapsar. Genellikle pankreas başı, gövdesi veya kuyruğunda gelişir. Erken dönemde belirti vermemesi nedeniyle tanısı zor olabilir ve sıklıkla ileri evrede fark edilir. Tedavisi tümörün evresine ve yayılımına göre planlanır.
Pankreas Malign Neoplazmının Çeşitleri
Pankreas kanseri, organın farklı bölümlerinde meydana gelebilen ölümcül tümörlerdir. Pankreasın baş bölgesinde gelişen kanserler, C25.0 kodu ile tanımlanırken, gövde bölümündeki malign neoplazmlar C25.1 kodu alır. Kuyruk kısmında ortaya çıkan kanserler için C25.2 kodu kullanılır. Pankreatik kanalın kanserleri C25.3 kodu ile belirtilir. Endokrin pankreas kanserleri, daha özgül bir durum olarak C25.4 kodu ile sınıflandırılır.
Pankreasın diğer spesifik olmayan bölgelerindeki kanserler C25.7 olarak kodlanır. Çakışan bölgelerdeki tümörler C25.8 ile kaydedilir. Tanımlanamayan durumlar için C25.9 kodu verilir. Her bir kod, kanserin lokalizasyonunu ve türünü spesifik olarak ifade eder.
C25 Pankreas Malign Neoplazmının İşaretleri ve Belirtileri
Pankreas kanserinin varlığını işaret eden semptomlar genellikle belirginleşir. Hastalar sıklıkla karın bölgesinde ağrı hissederler; bu ağrı genelde sırt bölgesine doğru yayılır.
Ayrıca sarılık semptomu da gözlemlenir; cilt ve göz aklarının sararması bu duruma örnek gösterilebilir. İştahsızlık ve sürekli bir yorgunluk hali de pankreas kanserinin yaygın belirtileri arasında yer alır.
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte dışkının rengi açılırken, idrarın rengi koyulaşır. Bu semptomlar, özellikle ileri evrelerde, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Bu belirtiler fark edildiğinde vakit kaybetmeden tıbbi yardım almak büyük önem taşır.
Pankreas Malign Neoplazmının Tetikleyicileri
Pankreas kanserinin gelişimine katkıda bulunan çeşitli faktörler bulunmaktadır. Özellikle sigara kullanımı, kanser oluşumunu önemli ölçüde etkileyen bir faktördür; araştırmalar, pankreas kanser vakalarının yaklaşık %30’unun sigara kaynaklı olduğunu göstermektedir.
Ayrıca, ileri yaş da bu hastalık için ciddi bir risk faktörüdür, çünkü çoğu hasta 65 yaşını geçtikten sonra teşhis edilmektedir. Genetik yatkınlıklar da riski artırabilir; özellikle BRCA2 gen mutasyonu, Lynch sendromu gibi durumlar ve ailesel öyküye sahip olmak dikkate alınmalıdır. Bunlara ek olarak, diğer risk faktörleri şunlardır:
- Diyabet
- Kronik pankreatit
- Yüksek vücut kitle indeksi
- Protein ağırlıklı ve meyve sebzeden fakir diyet
- Petrol ve kimyasal maddelere maruz kalma
C25 Pankreas Malign Neoplazmının İkincil Etkileri
Pankreas kanseri ilerledikçe vücutta çeşitli ikincil etkiler ortaya çıkabilir. Öncelikle, bu hastalığın yol açtığı kilo kaybı, hastaların genel sağlık durumunu önemli ölçüde etkileyebilir.
Kanser ve tedavi süreçleri, yeme güçlüğüne yol açarak kilo vermeyi kaçınılmaz kılar. Ayrıca pankreas yeterince sindirim enzimi üretemezse, besinlerden alınan maddelerin işlenmesi güçleşir. Doktorlar genellikle bu durumla başa çıkmak için pankreas enzimi takviyeleri önerir.
- Kilo Kaybı
- Sarılık
- Bağırsak Tıkanıklığı
Sarılık ise karaciğerin safra kanalının tıkanması ile karakterizedir. Sarı cilt ve gözler, koyu renk idrar ve soluk dışkı bu durumun belirtileridir. Tedavi için genellikle safra kanalını açık tutmak amacıyla bir stent yerleştirilir.
Son olarak, pankreas kanseri nedeniyle ince bağırsak tıkanıklığı yaşanabilir. Bu tıkanıklık, sindirilmiş gıdaların bağırsaklar aracılığıyla geçişini zorlaştırır. Doktorlar bu tıkanıklığı gidermek için genellikle bir stent yerleştirilmesini önerir veya mide bağırsağın daha düşük bir noktasına cerrahi müdahale yapılmasını gerektirebilir.
Pankreas Malign Neoplazmı Tanı Yöntemleri
Pankreas kanseri tanısı koymak için çeşitli modern görüntüleme yöntemleri kullanılır. Öncelikle Bilgisayarlı Tomografi (BT) taraması, karın bölgesinde detaylı görüntüler elde etmek ve kanserin yayılımını kontrol etmek amacıyla tercih edilir. Bu yöntemle, tedavi sonuçlarının izlenmesi ve kanserin durumu hakkında bilgi sağlanır.
Ayrıca, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI) teknolojisi kullanılarak, X-ışınlarına alternatif olarak, detaylı dokular arası görüntüler sunulur. MRI, özellikle yumuşak dokuların incelenmesinde etkili bir araçtır.
Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) Taraması:
- Genellikle bir BT taraması ile kombinasyon halinde uygulanır.
- Kanser hücrelerini tespit etmede kullanılır; ancak tek başına pankreas kanserinin teşhisi için yeterli değildir.
Endoskopik Ultrason (EUS) ve İnce İğne Biyopsisi:
- BT veya MRI ile tespit edilemeyen küçük tümörlerin saptanmasında kullanılır.
- Hücre örneklerinin alınması ve mikroskop altında incelenmesi sağlanır.
Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP):
- Safra ve pankreas kanallarının görüntülenmesi için endoskopik bir yöntemdir.
- Daralmış veya tıkanmış kanalların belirlenmesine olanak tanır.
Perkütan Transhepatik Kolanjiyografi (PTC):
- Özellikle ERCP’nin uygulanamadığı durumlarda tercih edilir.
- Safra kanallarının tıkanıklığını değerlendirmek için kullanılır.
Ayrıca, CA 19-9 Kan Testi, diğer tanı yöntemleriyle birleştirilerek kullanılır. Bu test, kanserin varlığını ve tedaviye verilen yanıtı değerlendirme konusunda önemli bilgiler sunar. Ancak, CA 19-9 seviyeleri yalnızca kanser teşhisinde değil, bazı diğer durumlarda da yükselebilir, bu nedenle sonuçlar dikkatle analiz edilmelidir.
C25 Pankreas Malign Neoplazmı Tedavi Seçenekleri
Pankreas kanserinin tedavisi, hastalığın evresine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değişkenlik gösterir. Genellikle cerrahi müdahale, tümörün çıkarılması amacıyla tercih edilen bir yöntemdir.
Whipple prosedürü, total pankreatektomi ve distal pankreatektomi bu ameliyat türlerinden bazılarıdır. Eğer kanser yayılmışsa ve çıkarılamıyorsa palyatif cerrahi uygulamalar devreye girer. Bu yöntemler arasında safra yolu bypass’ı, endoskopik stent yerleştirme ve mide bypass’ı bulunur.
- Safra yolu bypass’ı
- Endoskopik stent yerleştirme
- Mide bypass’ı
Diğer tedavi yöntemleri arasında radyasyon terapisi ve kemoterapi yer alır. Radyasyon terapisi, yüksek enerjili x-ışınları kullanarak kanser hücrelerini hedef alır.
Kemoterapi ise kanser hücrelerini öldürmek veya bölünmelerini engellemek için çeşitli ilaçlar kullanır. Bu ilaçlar genellikle damar yoluyla veya ağız yoluyla verilir ve sistemik bir etki gösterir.
- Kapecitabin
- Florourasil (5-FU)
- Gemcitabin
- İrinotekan
- Levkovorin
- Oksaliplatin
Kemoterapi sıklıkla radyasyon terapisi veya hedefe yönelik terapi ile kombin edilerek uygulanır. Hedefe yönelik terapi, kanser hücrelerini özgül olarak tanıyıp onlara saldıran ilaçlarla gerçekleştirilir.
Örneğin erlotinib, pankreas kanserinde kullanılan hedefe yönelik terapilerden biridir. Tedavi yöntemlerinin seçimi, hastanın durumuna göre kişiselleştirilir ve en etkili sonuçların alınması amaçlanır.
Hiyerarşik Durum Kategorileri (HCC)
Bu kategoriler, hastaların gelecekteki sağlık maliyetlerini tahmin etmek üzere tasarlanmıştır. Özellikle, pankreas kanseri “Akciğer ve Diğer Ciddi Kanserler” kategorisi altında sınıflandırılır ve bu grupta HCC 9 kodunu alır.
Dolayısıyla, bu değerlendirme, sağlık hizmeti sağlayıcılarına ve sigorta kurumlarına hastanın sağlık durumu üzerinde daha doğru mali tahminler yapma olanağı sunar. Her tanı, özel bir risk puanıyla değerlendirilerek, tedavi ve bakım maliyetleri için önemli bir referans noktası oluşturur.
Sıkça Sorulan Sorular
Pankreas malign neoplazmi oluşumunda en önemli risk faktörleri nelerdir?
Sigara kullanımı, kronik pankreatit, ileri yaş, obezite ve ailesel kanser öyküsü pankreas malign neoplazmi gelişiminde en güçlü risk faktörleri arasında kabul edilmektedir.
Pankreas malign neoplazmi erken evrede hangi belirtilerle kendini gösterir?
Erken evrede genellikle belirti vermez, ancak iştahsızlık, açıklanamayan kilo kaybı, hafif karın ağrısı ve sarılık ilk sinyaller olabilir. Bu nedenle riskli gruplarda tarama önem taşır.
Pankreas malign neoplazmi tanısında hangi görüntüleme yöntemleri kullanılır?
BT, MR, endoskopik ultrason ve PET-CT pankreas tümörlerinin tespiti ve evrelendirilmesinde sık kullanılan yöntemlerdir. Ayrıca biyopsi ile kesin tanı konulmaktadır.
Pankreas malign neoplazmi tedavisinde cerrahi hangi durumlarda uygulanır?
Cerrahi, tümörün yayılım göstermediği ve çıkarılabilir olduğu erken evre hastalarda tercih edilir. Whipple ameliyatı en yaygın cerrahi yöntemdir ve küratif tedavi şansı sunar.
Pankreas malign neoplazmi kemoterapiye nasıl yanıt verir?
Kemoterapi bazı hastalarda tümörün küçülmesini ve yaşam süresinin uzamasını sağlayabilir. Ancak pankreas kanseri genellikle kemoterapiye sınırlı yanıt verdiği için kombine tedaviler uygulanır.
Pankreas malign neoplazmi hangi organlara metastaz yapma eğilimindedir?
En sık karaciğer, akciğer ve peritoneum metastaz bölgeleridir. Lenf nodlarına da yayılım gösterebilir ve bu durum tedavi planını ve hastalığın seyrini olumsuz etkiler.
Pankreas malign neoplazmi ile diyabet arasında nasıl bir ilişki vardır?
Yeni ortaya çıkan diyabet pankreas tümörlerinin habercisi olabilir. Ayrıca mevcut diyabet, tümör gelişim riskini artırabilir ve hastalığın seyrinde olumsuz etkilere yol açabilir.
Pankreas malign neoplazmi sonrası yaşam süresini etkileyen faktörler nelerdir?
Tümörün evresi, cerrahi uygulanabilirliği, metastaz varlığı ve hastanın genel sağlık durumu yaşam süresini belirleyen temel faktörlerdir. Erken teşhis, sağkalımı artıran en önemli etkendir.
Pankreas malign neoplazmi hastalarında beslenme nasıl düzenlenmelidir?
Hastalarda iştahsızlık ve sindirim sorunları sık görüldüğü için az ama sık öğünler, yüksek kalorili ve protein destekli beslenme önerilir. Gerekirse diyetisyen desteği ile özel program yapılır.
Pankreas malign neoplazmi psikolojik olarak hastaları nasıl etkiler?
Kanser tanısı, özellikle agresif seyreden pankreas malign neoplazmide kaygı, depresyon ve umutsuzluk yaratabilir. Psikoonkolojik destek ve hasta yakınlarının desteği tedavi sürecinde çok önemlidir.

Doç. Dr. İsmail Sert, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra genel cerrahi uzmanlığını Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamladı. İsviçre, Hollanda ve Malatya’da organ nakli, karaciğer, pankreas ve safra yolu cerrahisi üzerine eğitimler aldı. 2018’de Tepecik Hastanesi’nde karaciğer nakli programını kurdu ve yönetti. Türk ve Avrupa Cerrahi Yeterlilik Belgelerine sahiptir. Ağustos 2023’ten itibaren İzmir Bayraklı’daki özel kliniğinde hastalarını kabul etmektedir.
Laparoskopik Distal Pankeotektomi
Kanser Cerrahisi
Sitoredüktif Cerrahi ve HİPEC (sıcak kemoterapi)
Kanser Cerrahisi
Kitle sebebi ile Bilateral Adrenelektomi
Kanser Cerrahisi
Pankreas Baş kısmında ki yaklaşık 4cm’lik kitlenin Whipple Ameliyatı
Kanser Cerrahisi